Ülkemizde son yıllarda artan gayrimenkul dolandırıcılıkları arasında öne çıkan “hisseli tapu” tuzakları, birçok vatandaşın hayallerini yerle bir etti. 100 milyon liralık büyük bir dolandırıcılığın deşifre edilmesiyle birlikte, bu tuzakların ne denli tehlikeli olduğu bir kez daha gözler önüne serildi. Dolandırıcılar, yasalara aykırı yollarla elde ettikleri gayrimenkulleri, hisseli tapu sistemi üzerinden satışa çıkarıyor. Peki, bu dolandırıcılığın arkasında kimler var? Mağdurlar nasıl tuzağa düşürüldü? Gelin, konunun detaylarına bakalım.
Hisseli tapu, gayrimenkul sahipliğinin ortaklar arasında paylaştırıldığı bir sistemdir. Teorik olarak, bu sistem vatandaşlara mülk almanın daha kolay bir yolunu sunar. Ancak dolandırıcıların bu yasal yapıyı suistimal etmesi, mağdurları büyük zararlara sokuyor. Satın alınan hisseler, genellikle üzerinde icra takibi ya da başka yasal sorunlar olan taşınmazlar üzerine kurulu. Dolandırıcılar, bu taşınmazları sanki tamamen sorunsuz ve kullanıma hazırmış gibi pazarlıyorlar. Bu bağlamda, ortaya çıkan belgeler, bundan önce pek çok kişinin başvurduğu hisseli tapu sisteminin arka planında neler döndüğünü deşifre ediyor.
Örneğin, bir dolandırıcı grubu, potansiyel mağdurlarla iletişime geçerek, cezbetici bir şekilde “hisseli tapu” sisteminin avantajlarını anlatıyor. Bu sistemin daha düşük maliyetler ve kolay ödeme seçenekleri sunduğunu belirtiyorlar. Mağdurlar, hayatlarında bir kez bile yaşayamayacakları mülk hayalini gerçeğe dönüştürme umuduyla bu tuzağa düşebiliyorlar. Birçok kişi, dolandırıcılara kapılarak risklerini tam anlamıyla göz önünde bulundurmadan işlemlerini gerçekleştiriyor.
Son olayda, dolandırıcıların profili ve yöntemleri daha net bir şekilde ortaya çıktı. Mağdurlardan elde edilen bilgilerin incelenmesi sonucunda, dolandırıcılar, kurbanları kendi nesilleri üzerinden tanıdıkları kişilere referans göstererek inanılmaz bir güven ortamı yaratmış. “Ben de bu tapuya sahibim, gel beraber alalım” şeklindeki söylemler, birçok kişiyi etkileyerek dolandırılmalarına sebep oldu. Bu noktada, dolandırıcıların iyi bir network kurdukları ve mağdurları ikna etmek için sosyal mühendislik taktiklerini ustaca kullandıkları dikkat çekiyor.
Dolandırıcıların başvurdukları yasal boşluklar ve güvensiz süreçler, mağdurları savunmasız bırakıyor. Hisseli tapunun herhangi bir yasal koruma sağlamaması, yalanlarla süslenmiş vaatlerin daha gerçekçi görünmesine zemin hazırlıyor. Örneğin, dolandırıcıların bazıları, sahte belgelerle mülklerin üzerinde hiçbir hukuki sorun olmadan mülk satışı gerçekleştirmiş. İşin daha da düşündürücü yanı, bu yolla yapılan dolandırıcılığın sadece bir defaya mahsus değil, ciddi planlamalarla devam ettirilmiş olması. Başarılı bir şekilde birçok kişinin elinden para kaptırmış olmaları, sektördeki bu tür dolandırıcılıkların hala göz ardı edilemeyecek kadar yaygın olduğunu gösteriyor.
Hisseli tapu dolandırıcılığı, yalnızca Türkiye’de değil, dünya genelinde birçok farklı modelde karşımıza çıkmaktadır. Ancak yasal boşluklar ve eksik denetim mekanizmaları, bu tür dolandırıcılıkların yayılmasına zemin hazırlıyor. Dikkatsiz olan kişilerin, resmi belgelerin doğruluğunu sorgulamadan harekete geçmeleri, dolandırıcıların işini oldukça kolaylaştırıyor. Dolandırıcı gruplarını daha geniş kabul ettirmeye çalışarak, sosyal medya aracılığıyla güven oluşturmaya yönelik süreçler de dikkat çekiyor. Üzerinde çalışılan bu konuların, yalnızca dolandırıcılara değil aynı zamanda gayrimenkul alımında dikkat edilmesi gereken her alana yayılması gerekiyor.
Son olarak, bu tür dolandırıcılıklardan korunmanın en etkili yolu, göz önündeki lüks yaşam tarzlarına kapılmamak ve gayrimenkul alımı gibi büyük yatırımlar yapmadan önce detaylı bir araştırma yapmaktır. Ayrıca, resmi kurumların denetim mekanizmalarının artırılması ve daha önce yaşanan olayların göz önüne alınarak halkın bilinçlendirilmesi, bu dolandırıcılık türlerinin önlenmesinde kritik rol oynamaktadır. Dolayısıyla, herkesin üzerine düşen görevi yerine getirmesi ve dikkatli olması, hem kendi güvenliğini sağlamak hem de bu tarz dolandırıcılıkların azalmasına katkı sunmak adına son derece önemlidir.