2025 yılı için asgari ücret tespit çalışmaları hızla devam ederken, üç farklı net rakam gündeme geldi. Asgari ücretin belirlenmesi için işçi, işveren ve hükümet temsilcilerinin katıldığı görüşmelerde üç farklı olasılık üzerinde duruluyor. Bu rakamlar, işçi kesiminin geçim şartlarına uygun bir artış talebi ile şekilleniyor.
İlk olasılık, asgari ücretin yüzde 30 oranında bir artışla 12.500 TL civarına yükselmesi. Bu rakam, enflasyonun ve yaşam maliyetlerinin dikkate alındığı bir senaryoya dayandırılıyor. İkinci olasılık ise, asgari ücrete yapılacak artışın daha temkinli bir şekilde, yüzde 25 civarında olması ve yeni asgari ücretin 11.500 TL civarında belirlenmesi. Bu rakam, ekonomik dengeyi gözeten bir artış olarak öneriliyor. Üçüncü olasılık ise, daha modest bir artışla 10.000 TL seviyesinde kalacak bir asgari ücret düzenlemesinin yapılması.
Ekonomistler, üç olasılığın da hem işçilerin yaşam standartlarını iyileştirmeyi hem de ülkenin ekonomik dengesini korumayı amaçladığını belirtiyor. Ancak, bu rakamların uygulanabilirliği, enflasyon oranları, döviz kuru dalgalanmaları ve genel ekonomik durumla doğrudan bağlantılı olacak. Ayrıca, hükümetin ve işverenlerin taleplerinin bir arada değerlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Türk-İş ve diğer işçi sendikaları, işçilerin enflasyon karşısında yaşadığı alım gücü kaybını göz önünde bulundurarak, daha yüksek bir artış talep ediyor. Özellikle dar gelirli aileler için asgari ücretin yükseltilmesi, ekonominin geleceği açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Asgari ücretin belirlenmesi, milyonlarca çalışanı doğrudan etkileyecek ve önümüzdeki aylarda yapılacak görüşmelerle netleşmesi bekleniyor.