Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ), yıllardır devletin hangi kademelerine sızdığı ve nasıl bir yapılanma oluşturduğu konularında üzerinde durulan bir mesele olmuştur. Ancak son dönemlerde yürütülen kapsamlı soruşturmalar sonucunda, FETÖ'nün 47 farklı ildeki güncel örgüt yapılarına dair çarpıcı bilgiler ortaya çıktı. Bu durum, hem güvenlik uzmanlarını hem de kamuoyunu derin bir kaygı ve merak içinde bıraktı. İşte detaylar.
Örgütün yapısı, her ilde farklı bir şekilde şekilleniyor. Yerel liderler aracılığıyla sıkı bir hiyerarşi içinde işleyen FETÖ, bu illerde kendi şifreli iletişim ağlarını kurmuş ve belli başlı kurumlarda eleman bulundurarak etkisini artırmıştır. Özellikle eğitim, sağlık ve güvenlik alanlarında yıllardır süren sızmalara dair yapılan araştırmalar, FETÖ'nün nasıl bir kontrol mekanizması oluşturduğunu açıkça ortaya koyuyor. Örgütün her ilde kurduğu "abi" ve "abla" sistemlerinin yanı sıra, nasıl bir iletişim ağı kurduğuna dair somut veriler de gün yüzüne çıkmış durumda.
FETÖ'nün güncel yapılanmasının dikkat çeken unsurlarından biri de, örgütün selamsızlığıdır. Yani, örgüt üyeleri arasında belirli bir selamlaşma, özgüven ve "benim adamım" hissi ile hareket ettikleri belirlenmiştir. Bu durum, güvenlik güçlerinin operasyonel faaliyetlerini zorlaştırmakta ve örgüt üyeleri arasında büyük bir bağlılık oluşturma çabalarının olduğunu göstermektedir. Ayrıca, örgütün bu tür bir yapılanma ile genç bireyleri kendi saflarına çekmeyi başardıkları görülmektedir. Özellikle üniversitelerdeki öğrenci yapılanmaları, FETÖ’nün geleceğe yönelik planlarının önemli bir parçasıdır.
FETÖ'nün bu tür bir yapılanma içinde olması, devlete düşen sorumlulukları artırmaktadır. Güvenlik güçlerinin bu örgütle başa çıkabilmesi ve etkisini azaltabilmesi için daha proaktif bir yaklaşıma ihtiyacı vardır. Bu doğrultuda, MİT ve emniyet güçlerinin işbirliği yaparak daha kapsamlı istihbarat çalışmaları yürütmesi önem taşımaktadır. FETÖ’nün mevcut yapılanmasını deşifre etmek ve örgütün finansal kaynaklarını kurutmak için güçlü bir strateji belirlenmesi gerekmektedir.
Ayrıca, toplumun bilinçlenmesi ve bu tür yapılarla mücadele için eğitilmesi oldukça önemlidir. Halk, bu tür örgütlerin varlığı konusunda daha fazla bilinçlendirilmeli ve karşılaştığı durumlar hakkında doğru bilgilendirilmelidir. Aileler, çocuklarının sosyal çevresini, eğitim aldıkları kurumları ve özellikle internet üzerindeki aktivitelere dikkat etmelidir. Bu noktada, cami, okul ve diğer sosyal yapılar gibi toplumsal organizasyonlar önemli bir rol oynamaktadır.
Sonuç olarak, FETÖ'nün 47 ildeki güncel örgüt yapısının deşifre edilmesi, yalnızca bir başlangıçtır. Devletin ve toplumun birlikte bir mücadele yürütmesi, bu tür yapılarla başa çıkmanın en etkili yoludur. Belirli bir yaş grubundaki gençlere yönelik bilinçlendirme çalışmaları, sosyal medyada yapılan yanlış yönlendirmelerin önüne geçmek ve toplumsal dayanışmayı artırmak demektir. FETÖ gibi yapılar, yalnızca savaşın yüzeyini değil, aynı zamanda zihniyet yapısını da hedef almaktadır, bu yüzden zihinsel bir mücadele de şarttır.