Son yıllarda dijitalleşmenin ve nakitsiz toplum hedeflerinin artmasıyla birlikte, kartlı harcamalar hızla yükselişe geçti. Özellikle pandemi sonrası alışveriş alışkanlıklarının değişmesi, temassız ödeme yöntemlerinin yaygınlaşması ve alışveriş sitelerinin popülaritesinin artması, tüketicilerin kredi veya banka kartlarını daha fazla kullanmalarına neden oldu. Ancak, bu artışın yanı sıra, yapılan harcamalarda gizli bir artışın olduğuna dair endişeler de giderek yükseliyor. Peki, kartlı harcamalardaki bu gizli artışın arkasında ne yatıyor? Tüketiciler bu duruma nasıl yanıt veriyor? İşte detaylar...
2023 yılı itibarıyla Türkiye'de kartlı harcamalarda yaşanan önemli bir artış, ekonomik göstergelere de yansıdı. Merkez Bankası verilerine göre, kartlı harcamalar 2022’de %25 oranında artarken, bu oranın 2023 yılı itibarıyla %35’e kadar çıkabileceği ön görülüyor. Özellikle gıda ve temel ihtiyaç maddeleri alanında yapılan harcamalarda bu artış daha da belirgin hale geldi. Tüketiciler, market alışverişlerinden tutun da online alışverişlerine kadar neredeyse her alanda kart kullanmayı tercih ediyor. Ancak, bu harcamaların genel oranı gerçek ihtiyaçlarla paralel mi, yoksa gizli bir artış mı var? İşte bu noktada dikkat çekici veriler ön plana çıkıyor.
Dijital bankacılığın yaygınlaşması, tüketicilerin bütçelerini yönetme şekillerini de etkiliyor. Artık sadece fiziksel mağazalarda değil, internet üzerinden yapılan alışverişlerde de kartlı ödeme yöntemleri yaygın kullanılıyor. Her ne kadar bu yöntemler pratik olsa da, tüketicilerin borçlanma riskini artırıyor. Son ankete göre, alışveriş yapanların %60’ı, harcamalarının çoğunu kredi kartıyla yaptığı için aylık bütçelerini aşmaktan endişe ediyor. Kart borçlarının artış göstermesi, birçok tüketiciyi mali sıkıntıya sokarken, bazıları ödeme gücünü aşan harcamalar yapmak zorunda kalıyor. Uzmanlar, bu durumu 'gizli artış' olarak tanımlamaktadır; çünkü çoğu tüketici, harcamalarının ne kadarının gerekli, ne kadarının lüks olduğunu ayırt edemiyor.
Ekonomik belirsizlikler ve enflasyonun etkisiyle birlikte, tüketicilerin dayanışması ve bilinçli harcama yapmaları önem kazanıyor. Alışverişlerde harcama kontrolü sağlamak için, harcama takibi yapmanın ve bütçelemenin yanı sıra, finansal okuryazarlık düzeyinin artırılması da büyük önem taşıyor. Bu bağlamda, tüketicilere önerilen en önemli yöntemlerden biri, belirli bir harcama bütçesi oluşturarak, bu bütçenin dışına çıkmamaya özen gösterilmesidir. Ayrıca, kredi kartı ekstrelerinin düzenli olarak incelenmesi, gereksiz harcamaların fark edilmesine yardımcı olabilir.
Sonuç olarak, kartlı harcamalarda görülen gizli artış, tüketicilerin üzerindeki ekonomik yükü artırıyor. Tüketicilerin bu durumu fark etmeleri ve daha bilinçli hareket etmeleri ise uzun vadede mali sağlıkları açısından büyük önem taşıyor. Ekonomik dalgalanmaların ve belirsizliklerin yaşandığı günümüzde, harcama yaparken daha dikkatli olmak gerekiyor. Aksi takdirde, gizli artışlar, bütçe dengesizlikleri ve borçlanma sorunlarına yol açabilir. Tüketicilerin bu konuda dikkatli adımlar atması, hem bütçelerini korumaları hem de gereksiz harcamalardan kaçınmaları açısından kritik önem taşıyor.